Nachricht

Suphiye Orancıs Nachbarin, der sie ihre vier Kinder hinterlassen hat, darunter auch ihre Töchter aus Metin Akpınar, sagte: „Dieses Wort kann ich nie vergessen …“

Werbung

Suphiye Orancı’nın sanatçı Metin Akpınar’ın Tekirova, Antalya’da dört çocuğunu, aralarında ikiz kızları da olan, bırakarak Adile Şener ile konuştu. Adile Şener, en büyük kızının „Anne, bizi terk etme“ sözlerini asla unutamayacağını söyledi. Şener, „Dört kızla tek başıma ilgilenemediğimde komşulara bir teşhis kondu. Kız kardeşim Sevim Dilara’yı aldı. Bu duygu benimle kaldı. Bir süre böyle devam etti. İnek sütü almaya başladık. İnek gebe olduğunda onu veterinere götürdük. Bu arada annenin hapse atıldığını öğrendik. Eşim gazeteciye yazdığı ve valiliğe gönderdiği mektupta ‚Çocuklarım için hapse girdim‘ diye belirtti“ dedi. Dilekçeden sonra o dönemin yurt müdürü, valinin eşi ve diğer yetkililer geldiler. Diğer aileleri de aradık. Çocukları getirdi. Hiçbirimiz çocukları terk etmek istemedik, çünkü ebeveyn sevgisinden yoksun büyümesinler diye. Altı ay boyunca onlarla ilgilendik ve çok sevdik. Hepimiz ağladık. Yurt müdürü iki araçla bizi aldı. Onları kalacakları yatakhane getirdi. ‚Dikkat edin. Dörtü de devlete emanet‘ dedi. Çocukları geride bıraktık ve ağlayarak geri döndük“ şeklinde açıkladı. Sabah gazetesiyle yaptığı röportajda Adile Şener şunları söyledi: „Kızların annesi halı mağazalarında tercüman olarak çalışıyordu. Emin Şener adında 9 yıl önce vefat etmiş biriyle tanıştı. ‚Çalışamam, çok zor durumdayım. Benimle ilgilenebilir misiniz?‘ dedi. ‚2 tanesi 2 aylık ikiz olan 4 kızım?‘. Eşim ‚Tamam‘ dediğinde, ben bir taksi tuttum. 4 kız bıraktı, en büyüğü 5 yaşındaydı, diğeri 3 yaşındaydı. Çocukların hiçbir şeyi yoktu. Komşudan inek sütü alarak ikizlerle ilgilendi. O zamanlar dikiş makinesiyle elbiseler dikiyordum. Anne bir kez geldi. Bir daha gelmedi“ dedi. Dört kızla tek başıma ilgilenemediğimde komşulara bir teşhis kondu. Kız kardeşim Sevim Dilara’yı aldı. Bu duygu benimle kaldı. Bu bir süre böyle devam etti. Komşudan inek sütü alıyorduk. İnek gebe olduğunda Duygu sütten rahatsız oldu. Onu veterinere götürdük. Üç gün hastanede yattı. Bu sırada gerçek annenin hapse atıldığını öğrendik. Mektubunda ‚Çocuklarım için hapse gittim‘ dediğini öğrenince eşim valiliğe bir dilekçeyle başvurdu. Dilekçeden sonra yurt müdürü, valinin eşi ve diğer yetkililer geldiler. Diğer aileleri de aradık. Çocukları getirdi. Hiçbirimiz çocukları terk etmek istemedik, çünkü ebeveyn sevgisinden yoksun büyümesinler diye. Altı ay boyunca onlarla ilgilendik ve çok sevdik. Hepimiz ağladık. Yurt müdürü iki araçla

Ähnliche Artikel

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert

Schaltfläche "Zurück zum Anfang"